Yeni Sitemize Yönlendiriliyorsunuz !

Join the forum, it's quick and easy

Yeni Sitemize Yönlendiriliyorsunuz !

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Assassin'S CreeD : BrotherhooD İncelemesi

    PyscHo
    PyscHo


    Mesaj Sayısı : 242 Aldığı teşekkürler : 1241 Nereden : Windows/System32 Kayıt Tarihi : 10/04/11

    Assassin'S CreeD : BrotherhooD İncelemesi Empty Assassin'S CreeD : BrotherhooD İncelemesi

    Mesaj tarafından PyscHo Paz Nis. 10, 2011 10:24 am

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Assassin�s
    Creed� Ortadoğu�da başlayan bir serüven, Altair isimli gönüllerde taht
    kurmuş bir suikastçı, Haçlılar, Eyyubiler ve dahası. Ubisoft�un belki
    seri planlarını çok önceden yapmıştı, belki de ilk oyun beğenildikten
    sonra böyle bir karar almıştı. Assassin�s Creed 2 çıktığından, hem esas
    oğlanımız değişmiş, hem de macera Avrupa�ya, İtalya�ya taşınmıştı.
    Değişmeyen tek şey vardı, Desmond Miles isimli bebek yüzlü talihsiz
    adam. Onun macerası Floransa�dan Roma�ya taşındı şimdi, Ezio�yla
    birlikte elbette. Assassin�s Creed:Brotherhood konsollardan sonra PC�ye
    de uğradı.ROMA�DA �KARDEŞLIK�
    Assassin�s Creed�in önceki iki oyununda da senaryonun oldukça önemli bir
    yeri olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Aynı şekilde serinin son
    halkasında da senaryo ve kurgunun önemi büyük. Ara videolarda yaşanan
    olayları ve diyalogları takip etmek, oyunu anlamak açısından faydalı
    olacaktır. Yoksa sürekli birilerini kurtarmak, öldürmek veya takip
    etmek, bir süre sonra size monoton gelebilir ve oyundan
    sıkılabilirsiniz.

    Hikayeyi açığa çıkarmadan Ezio�nun ve şehrin bulunduğu durumdan
    bahsedeyim biraz. Yapım, ilk iki oyunda yaşananları kısaca bir özet
    geçiyor başlarken. Daha sonra 1499 yılına geri dönüyor ve kaldığımız
    yerden başlıyoruz tekrar. AC 2�nin sonlarına doğru ortaya çıkan,
    herkesin peşinden koştuğu �The Apple� yine olayların merkezinde yer
    alıyor. Yine dostun düşmanın kim olduğunu tam kestiremediğimiz bir
    durumun içinde kalıyoruz. Bir gerçek var ki, o da Borgia yönetiminin
    Roma halkına zulüm ettiği. Zaten �Brotherhood�a geçiş aşaması da Borgia
    yüzünden geliyor, amaç Roma�ya ve Roma halkına özgürlük getirmek.



    Oyunun diğer AC�lere göre en büyük farkından bahsederek gireyim
    yenilikler konusuna. �Brotherhood� isminden de anlaşılacağı üzere, gizli
    bir örgüt kuruyoruz, daha doğrusu bir �Kardeşlik�. Hatırlarsanız
    Altair�in de bağlı olduğu bir örgüt vardı, suikastçılardan oluşan. Onun
    kadar gizli ve güçlü bir örgüt olmasa da, Ezio�nun yönetiminde küçük bir
    �Assassin� ordusu kurabileceksiniz. Dediğim gibi bu kardeşliğin çıkış
    noktası, Borgia�nın zulmü. Zaten örgütünüzü, askerlerden tarafından
    rahatsız edilen vatandaşlardan kuruyorsunuz. Haritada da sembol
    yardımıyla göreceksiniz, civarda askerler birini köşeye kıstırdıysa.
    Gidip ona yardım ettiğiniz ve askerlerden kurtulmasını sağladığınız
    zaman, doğal olarak size katılmak istiyor. Ezio�nun sözlerinden
    anlaşılıyor örgütün ciddiyeti; �Roma�ya Özgürlük mücadelesi başladı�.
    Yanınıza katılan çırakları nerede nasıl kullanacağınıza daha sonra
    değineceğim. Roma�yla devam edelim şimdilik;



    Venedik ve Floransa gibi yerleşim yerlerine göre Roma�nın çok daha büyük
    olduğunu fark edeceksiniz. Bu nedenle ilk oyunlardaki şehir içinde at
    sürememe durumu, Brotherhood�ta ortadan kalkıyor. İyi de olmuş, çünkü
    gerçekten büyük bir harita mevcut ve yayan bir şekilde oyunu devam
    ettirmek oldukça zahmetli olurdu, her ne kadar çatılardan çatılara
    atlayabilme özelliği sayesinde yolları kısaltabilse de Ezio. Tabi atla
    sokaklarda ilerlerken Borgia askerlerine dikkat edin, onları rahatsız
    ederseniz, atla üstlerine doğru hareket ederseniz peşinize düşüp
    söyleneceklerdir, ufak bir kıvılcım büyük bir yangın çıkmasına neden
    olabilir askerlerle aranızda.

    Ayrıca şehrin bazı bölgelerinde kuleler bulunuyor, Borgia kuvvetlerinin
    özel alanlarını simgeliyor bu kuleler, haritada kırmızı olarak taranmış
    halde bu bölgeler. Girdiğiniz zaman, ekranda bir uyarı yazısı çıkıyor,
    özel bölge olduğu için askerler sizi burada görürlerse pek hoş
    karşılamıyorlar elbette. Lakin bu Roma şehrini bu bölgelerden
    arındırmak, yine Ezio�nun yani sizin elinizde. Hem daha rahat hareket
    edebilmek için, hem de askerlere olan uyuzluğunuzu sahaya yansıtabilmek
    için, bu bölgedeki askerleri öldürebilir, bölgenin yüzbaşısı olan zatı
    da ortadan kaldırarak kuleyi yakabilirsiniz. Böylece Borgia
    kuvvetlerinin bir özel bölgesinden daha kurtulmuş olursunuz.



    NE KADAR KAN, O KADAR PARA
    Daha önceki yapımları oynayanlar bilirler, bu serinin kahramanları
    gerektiğinde �Prens� kadar atik ve yetenekli, yeri geldiğinde Sam Fisher
    kadar soğukkanlı ve sessiz halledeler işlerini. Ubisoft iki
    kahramanının özelliklerini sanki Altair ve Ezio�da toplamış. Özellikle
    ikinci oyunla birlikte daha da yetenekli hale gelmiştik. Brotherhood ile
    daha da genişliyor bu yelpaze, yeni kombolar, yeni hareketler, yeni
    yetenekler bizim kullanımımıza sunulmuş durumda. Yakın dövüşlerde yeni
    öldürme şekillerine rastlayabilirsiniz. Mesela bir adamın gözlerini
    çıkarmakla meşgulken, hemen arkasındaki adamın midesine barut
    doldurabiliyor Ezio.



    Tabi artık tek başınıza savaşmak zorunda değilsiniz, ikinci oyundaki
    gibi paralı askerlerden yine faydalanabiliyorsunuz. Ancak benim
    kastettiğim şey, çırak suikastçılar. Yukarıda bahsettiğim
    kardeşliğinizin meyvelerini şimdi toplayacağız. Herhangi bir tehlike
    anında, birini öldürmek istediğinizde, köşeye sıkıştırıldığınızda ve zor
    durumda iken �T� tuşuna basmanız yeterli. Uygun durumda olan
    arkadaşlarınız hemen yetişiyor imdadınıza, Allah ne verdiyse
    girişiyorlar düşmanlarınıza. Tabi onları yalnız bırakmayın, hele ki daha
    tecrübesiz olanları, ölmesinler ileride lazım olurlar. Ne kadar çok
    çırak, o kadar güçlü bir kardeşlik, bazen 10 kişi arasında kalıyorsunuz
    malum.

    Suikastçılarınızı Avrupa�nın çeşitli şehirlerindeki görevlerde de
    kullanabiliyorsunuz. Çevrede bulunan güvercin yuvaları sayesinde,
    Venedik�te, Moskova�da, Paris�te, Lizbon�da ve şuan aklıma gelmeyen
    birkaç şehirde daha bulunan görevleri, bu adamlarınızı göndererek
    üstlenebilirsiniz. Çıraklarınız başarılı olursa hem tecrübe kazanıyor,
    hem de para kazandırıyor siz. Parayı sizin ne yapacağınızı biraz sonra
    anlatacağım. Şimdi tecrübe puanına odaklanalım; çıraklarınız tecrübe
    puanı kazandıkça onları geliştirebiliyorsunuz. Yeni zırhlar, yeni
    silahlarla donatabiliyorsunuz ve daha güçlü hale getiriyorsunuz. Güçlü
    bir suikastçı, tabi ki daha çok iş görür. Tabi görevlerden her zaman
    başarılı bir şekilde dönemiyorlar, bazen öldürülüyorlar da. Çıraklarınız
    belli bir seviyeye geldikten sonra sizin gibi yeminli birer suikastçı
    oluyorlar, tören bile yapılıyor



    Kazandığınız paracıklarla kendinize yeni zırhlar, yeni silahlar vs
    alabilirsiniz, tıpkı ikinci oyundaki gibi. Sadece tüketim için gerekli
    değil para, yatırım olayı da oldukça geliştirilmiş. AC 2�de
    hatırlarsanız yaptığınız yatırımlar sayesinde, 20 dakikalık aralıklarla
    gelir elde ediyordunuz. Şimdi sahip olduğunuz banka ve hesapları
    sayesinde burada biriken paralarınızı çekebiliyor, yeni dükkanları
    hizmete sunabiliyorsunuz. Roma�da birçok kapalı ve iş yapmayan dükkan
    bulunuyor.

    Bunun yanında Roma�nın esrarengiz �kurt adamları� da para kazanmanızı ve
    gerekli belgeleri elde etmenizi sağlayacak. Hatırlarsanız Assassin�s
    Creed 2�de, yanılmıyorsam 6 tane bulmacalı özel görev vardı. Gizli saklı
    sığınaklara giriyor, bulmacaları çözüp gerekli olan belgeleri ele
    geçiriyorduk. Brotherhood�ta da kurt adamların sığınakları bulunuyor.
    Haritada da sembolle görüyorsunuz zaten bu bölgeleri. Bu görevlerde de
    bazen labirent gibi yerlere giriyor, bazen de çözülmesi gereken bir
    bulmacayla karşı karşıya kalıyorsunuz. Başarılı olduğunuz takdirde,
    hazinenin bulunduğu odadan yüklü paralarla ayrılıyor bunun yanında
    değerli eşya da ele geçiriyorsunuz. Değerli eşyaları öldürdüğünüz
    askerlerden de alabiliyorsunuz, üstlerini arayıp. Bunları daha sonra
    esnaflara satarak para kazanabiliyorsunuz.



    ÇOKLU OYNANIŞ VE OYUNUN EKSILERI
    AC serisinin multiplayer�la tanıştığı yapım Brotherhood. Yapımcılar
    çoklu oynanış modunu ilk açıkladıklarında, nasıl olacağını herkes merak
    ediyordu. Sonuçta tek kişilik oynanışa odaklanmış bir seriydi AC.
    Endişelerin yersiz olduğunu söyleyebilirim, olmazsa olmaz bir unsur
    olamasa da multiplayer, Brotherhood�a renk katmış. Rakiplerini öldür ve
    en fazla puanı topla gibi klasik çoklu oyuncu sisteminden farklı,
    yakalarken yakalanmamayı gerektiren bir mod geliştirmiş yapımcılar.

    Haritada size verilen hedefi yakalayıp öldürmeniz gerekiyor, tabi bu
    esnada siz de birilerinin hedefisiniz ve takip altındasınız. Böylesine
    kaosun olduğu ortama bir de şehir insanlarını eklersek, nasıl bir
    durumda mücadele verildiğini tahmin etmeniz kolaylaşır. Her başarılı
    suikastınız ve peşinizdeki suikastçıdan kaçışınız, size ekstra puan
    kazandırıyor, yeni özellikler kazanabilmeniz ve seviye atlamanız için.



    Yapımın eksik yanlarını, oynanışı çok fazla etkilemese de, ya da yapımın
    kalitesine gölge düşürmese de eksiler hanesine yazmak gerekiyor. Şehir
    içinde atla dolaşırken, insanların içinden geçebilmek pek göze hoş
    gelmiyor, 1500�lerde atların böyle bir yeteneği yoktu herhalde. Ayrıca
    şehir halkı, zaman zaman anlamsız davranışlar sergilemeye devam ediyor.
    Elinde kutu veya herhangi bir nesne olan kişiye dokunmasanız bile,
    elindekini düşürüveriyor, tamam Ezio�nun görünüşü pek tekin değil ama
    hayalet görmüş gibi tepki vermeye gerek yok. Yerden alıp askerlere
    attığınız toprak, onların gözlerini kapatmasına ve bir iki saniye bir
    şey yapamamasına neden olsa da, şehir halkına karşı etkisiz eleman
    olmaktan öteye gidemiyor. Bunun yanında özellikle kurt adamların
    görevleri bir süre sonra sıkabiliyor, birbirine benzeyen görevler de
    biraz fazla.



    SONUÇ
    Şehir tasarımları konusunda Ubisoft, serinin önceki oyunlarında çok iyi
    iş çıkarmıştı. Roma şehriyle bir adım daha ileri gitmişler. Gerçekten
    büyüleyici bir şehrin içinde bulacaksınız kendinizi. Ayrıca şehir halkı
    da, dönemin atmosferini çok iyi şekilde yansıtıyor. Grafik konusunda pek
    farklılık yok, zaten AC 2�nin grafikleri oldukça iyiydi. Bazı ufak
    tefek detaylar elden geçirilse ve fizik kurallarına biraz daha dikkat
    edilseydi, çok daha iyi sonuçlar çıkabilirdi. Müziklerin de en az ikinci
    oyundaki kadar kaliteli olduğunu söyleyebilirim, özellikle aksiyon
    sahnelerinde çalan müzikler.


    Yakın dövüşlerde yapay zeka sorunu ortaya çıkıyordu hatırlarsanız,
    askerlerden biriyle savaşırken diğerleri bir süre izliyordu.
    Brotherhood�ta bu sorunu tam olarak gideremeseler de elden geçirdikleri
    belli. Zaten hepsi bir anda saldırırsa yakın dövüş nasıl olacak
    bilemiyorum, her ne kadar yetenekli olsa da sonuçta iki eli var Ezio�nun
    da.

    PC�ye geç çıkmış olması, bilgisayar oyuncularını kızdıracak bir durum
    ancak beklediğinize değecek bir yapım olmuş Assassin�s Creed:
    Brotherhood. Ana görevler ve yan görevlerle birlikte oldukça doyurucu
    bir süre sunuyor yapım, bunun yanında multiplayer var tabi bir de.
    Leonardo da Vinci�nin görevlere renk katan icatları, başarılı bir
    şekilde yansıtılan tarihi Roma atmosferi ve en önemlisi yine sizi ekrana
    bağlayacak olan kurgusuyla AC: Brotherhood�u sakın es geçmeyin.

      Forum Saati Salı Mayıs 14, 2024 5:55 pm